Öncelikle ülkemizde kanayan bir yaraya parmak basmak isterim.Eğitim kurumları olarak ülke genelinde maalesef sınıfta kaldık.Çünkü okullarımız eğitimi bırakarak öğretime ehemmiyet göstererek eğitimi ikinci plana iterek çocuklarımız yarış atı haline getirilmektedir.Öğretimden anladığımız günde en az 1000 tane test çözmek.TEOG ve LYS sonuçları açıklandı ve toplum olarak çocuklarımızın aldıkları puanlara kilitlenerek evlatlarımızın hangi liselere ve üniversitelerin hangi bölümlerine yerleşebilecekleri üzerine çalışmalar ve yorumlar yapmaya başladık.Çocuklarımızın Ortaokul ve Lisede geçirdikleri 4 yıl zarfında nasıl bir kişilik kazandıkları eğitim yönünden ne gibi kişisel ahlaki gelişim içerisinde vatanına milletine devletine faydalı bir fert olarak yetişip yetişmedikleri üzerinde hiç durmadık.
Başarıyı sadece sayısal verilere dayanan TEOG LYS BURSLULUK sonuçlarına göre değerlendirdik.Okulların kalitesi yöneticilerin kalitesi kadardır.Yani eğitimdeki başarısızlığın en önemli sebeplerinden biri yöneticilerdir.Dikkatinizi çekmek isterim öğretim demiyorum.Bütün bunlar doğru olabilir eyvallah…Fakat liseli gençlerin yöneticilere sırt dönmesiyle başlayan bir isyana sürüklenmeleri ne kadar doğru bir davranıştır.Öğrenci siyaset yapmaz sözü doğru bir söz değildir.Gençlerimiz siyaseti herkesten iyi bilmeli ki bilinçli seçmen ve bilinçli seçilen olabilsin.Ancak siyaseti bir partinin kuyruğuna takılmak olarak kabul ediyorsanız buna siyaset diyemeyiz.Liseli gençlerimizin bu isyanı biraz da böyle bir siyasetin uzantısı gibi durmaktadır.Basına yansıyan bazı haberlerden bazı konuları siz değerli okuyucularımızla paylaşmak ve değerlendirmeye tabi tutmak istiyorum; Toplum olarak halk arasında konuşulan gerici öğretmelerin verdiği eğitimden bıktık.
Şimdi bu gerici öğretmen ne demek oluyor.Bu laflar bayatlamış laflardır.Bir liseli genç öğretmeninin hangi davranışına göre değerlendirme yaparak ona gerici damgası vurmaktadır?Bu söz göreceli bir kavramdır ve açıklanmaya ihtiyaç duyulmaktadır.Bu açıklamayı değil liseli gençler üniversiteli gençler bile yapamaz.Kendisini aydın sanan kişilerinde bu kavramı açıklama konusunda başarılı olması mümkün değildir.20 yıldır idareci ve öğretmenlik yapan birisi olarak ilerici yada gerici diyebileceğim bir öğretmen tipine rastlamadım.Bilimsel ve araştırmacı kendine güveni olan sosyal yönü gelişmiş bir nesil yetiştirmek amacıyla gençlik yetiştirmemiz gerekirken okullarımızı ‘’TEST ÇÖZME MERKEZİ’’haline getirmiş bulunmaktayız.Bu durumda bilimsel ve araştırmacı bir kültürün oluşması mümkün değildir.Eğitim öğretim yuvalarımızda bilimselliğin çok da önemsenmediğinin en önemli göstergesi okullarda laboratuvar olmaması yada laboratuvar olan okullarımızın öğrencilerimizi yeterince yararlanma imkanı sağlamadığından kaynaklanmaktadır.Nitekim liseli gençlerimizin en haklı itirazları bu konu ile ilgilidir.okuldaki laboratuarın yüzünü ikinci kez görmeden dört yıl geçiriyorlar.Laboratuvarı olmayan yada çalışmayan bir eğitim kurumunun işlevselliği tartışılır.
Gençliğin özgürlükten yana tavır koymalarını takdir etmemek mümkün değildir.Ancak bir kurallar rejimi olan demokrasi ve insan haklarını da gereği gibi algılayıp ona göre davranmanın gençlere daha yakışır olacağını söylemeden geçemeyeceğim.Kendini ifade edemeyen soru sormayan hakkını savunmayan tartışmayan bir gençliğin gelecekte demokrasiyi kurgulaması çok zor hatta imkansızdır.Düşünmeden fikir üretmeye kalkmak demokrasiyi tesis etmede etkisiz kalacak ve bir anlam ifade etmeyecektir.Geleceğimiz olan geçlerimize öncelikle bir konuyu hatırlatmak zorundayım.Sloganlarla düşünmek aydınlığın ve geleceğin temsilcisi gençlerimizin yapacağı bir davranış biçimi değildir.Sloganlar yerine kendimizi fikir ve düşüncelerimizle ifade edelim.Aksi takdirde haklı iken haksız duruma düşme ihtimalimiz kuvvetle ihtimal her zaman olabilir.Biz yöneticilerin liseli gençlerimizin bu hareketlerini iyi okuyup analiz etmeli onları muhatap alarak değer verdiğimizi hissettirmeli ve onlarla konuşmalıyız.Konuştukça kendimizi daya iyi ifade edebileceğimizi ve ortak bir noktada buluşup iyi anlaşabileceğimizi unutmamamız gerekmektedir.
Yorum yazarak Sakarya’dan Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya’dan Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya’dan Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya’dan Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sakarya’dan Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sakarya’dan Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sakarya’dan Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sakarya’dan Haber değil haberi geçen ajanstır.